Türk solunun önde gelen isimlerinden, kapatılan Türkiye İşçi Partisi eski Genel Başkanı ve Sosyalist Devrim Partisi’nin (SDP) kurucu Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, tedavi edildiği Florance Nightingale Hastanesinde dün akşam kalp yetmezliği nedeniyle vefat etti.
Mehmet Ali Aybar, iki hafta önce partisinin feshiyle ilgili olarak gittiği Ankara’dan dönüşte rahatsızlandı. Kalp hastası olan ve daha önce birkaç kez enfarktüs geçiren Aybar, 10 gün önce Florance Nightingale Hastanesinde tedavi altına alındı. Yetkililer, Aybar’ın son iki gündür yemek yiyemediğini, ancak şuurunun açık olduğunu kaydettiler. Mehmet Ali Aybar’ın üzülmemesi için, çok sevdiği dostu Aziz Nesin’in ölümü de kendisinden gizlendi. Hastane yetkilileri, Aybar’ın dün akşam saat 17.00 sıralarında öldüğünü ve kızı Güllü Behli’nin babasının ölümünden kısa süre sonra hastaneden ayrıldığını söylediler.
Mehmet Ali Aybar: Sosyalizmi göremeden öleceğim
1987 Ağustosunda da kalp krizi geçiren Mehmet Ali Aybar, tedavi gördüğü hastanede yaşamını Türkiye’de, Sovyetler’den bağımsız bir sosyalizmin kurulması mücadelesine adadığı için mutlu olduğunu belirterek, “Galiba Türkiye’de sosyalizmin kurulmasını görmek, gelecek kuşaklara kalacak. Sosyalizmi göremeden, fakat sosyalizmin kurulacağı umut ve inancını koruyarak öleceğim” diyordu.
Nazım Hikmet ve Ali Fuat Cebesoy’un da akrabası olan Mehmet Ali Aybar, 3 Kasım 1985’te Milliyet’te yayınlanan röportajında “Bugün iki süper devlet var. ABD ve SSCB. Yöntemleri yanı. Biri Nikaragua’ya, öbürü Afganistan’a müdahale ediyor. Sanki bir eldivenin tersi” diyordu.
Solun eski ustasına göre Atatürk’ün açıkladığı bağımsızlık, Türk solunun ilkesi olmalıydı.
1933’te Sovyetler Birliği’ne sporcu olarak gittiğini, yolda elleri arkadan zincirli bir adamın, yanında süngülülerle yürüdüğünü görmenin çok ağrına gittiğini anlatan Aybar, bunun sosyalist bir devlette lomasına dikkat çekerek “Ben, Rusya’daki rejimi tasvip etmiyorum. Emekçiler, orada da tam anlamıyla sömürüden kurtulamadılar. Asıl üzerine gidilmesi gereken şey, Leninist Parti Modeli’nin kendisidir. Çünkü bu öncülerin modelidir. Sovyetler Birliği’nde de devrimden halk dışlandı. Birtakım liderler geldiler, devrim budur falan dediler. Benim görüşüm, sosyalismiz asıl devrimi bu alanda olacaktır” diye konuşuyordu.
“Demokrasi olmadan sosyalizm olmaz” diyen, materyalist düşüncede bir insan olduğunu belirten Aybar, Galatasaray Lisesi’nde okurken namaz kıldığını, Kur’an da okuduğunu, Osmanlı’nın son nesli olduğunu da söylüyordu. 1988 yılında yayınlanan bir röportajında doktorların kendisine önerdiği koroner by-pass ameliyatını olmak istemediğini belirten Aybar, artık hırslarının olmadığını, ölümden de korkmadığını anlatıyordu. Yeterince yaşadığını belirten Mehmet Ali Aybar, son vasiyeti sorulduğunda “Karımın yanına gömülmek istiyorum” diyordu.
Mehmet Ali Aybar kimdir?
Ünlü bir siyaset adamı ve yazar olan Mehmet Ali Aybar, 5 Ekim 1908’de İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra, öğrenimini sürdürmek için Fransa’ya gittiyse de İkinci Dünya Savaşının patlak vermesi ve Alman işgali üzerine geri döndü. Aynı fakültede Anayasa Hukuku asistanı, Hukuk Doktoru, Devletler Hukuku doçenti oldu. Vatan ve Gün gazetelerinde yazdığı siyasi yazılar nedeniyle 1946’da doçentlik görevine son verildi.
Çıkardığı Hür Gazetesi yasaklanınca 1947’de İzmir’de Zincirli Hürriyet’i çıkardı. Truman Doktrinine karşı çıktı ancak üç sayı çıkabilen bu gazete de kapatıldı. Hükümete ve Cumhurbaşkanına yazıyla hakaretten 1949 yılında 3 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bir yıl sonra genel afla serbest bırakıldı. 1961 yılında bir grup sendika yöneticisinin kurduğu Türkiye İşçi Partisi’nin Genel Başkanlığına getirildi. 1965 yılında İstanbul Milletvekilliğine seçildi. ABD’nin Vietnam’da işlediği savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan Russell Mahkemesinde yargıç olarak bulundu. Türkiye’ye özgü bir sosyalizm arayışı içinde oldu. 1945-68 dönemi yazı ve konuşmalarını Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm adıyla yayınladı.
Çekoslovakya’nın Varşova Paktı ülkelerince işgaline karşı çıktı. 1969’da yeniden İstanbul Milletvekili seçildi. Aynı yıl partisi içinde çıkan görüş ayrılıkları sonucu Genel Başkanlıktan ayrıldı. Bir yıl sonra da parti üyeliğini bıraktı. 12 Mart dönemindeki meclis konuşmalarını “12 Mart’tan sonra” adlı kitabında topladı. Sosyalist Devrim Partisi adını alan Sosyalist Parti’nin kuruluşuna öncülük etti ve ilk genel başkanı oldu. Parti, 12 Eylül 1980’de diğer partilerle birlikte kapatıldı. DİSK Davasında savunma avukatlığını yaptı. Türkiye İşçi Partisi Tarihi adlı eserini yayınladı.
Kapatılan siyasi partilerin etkinliğine yeniden izin verilince 1992 yılında Sosyalist Devrim Partisi Başkanlığına yeniden seçilen Mehmet Ali Aybar’ın yayınlanmış kitapları da bulunuyor.
Mehmet Ali Aybar’ın sporcu kişiliği
Aybar gençlik yıllarında bir sporcu olarak da ün yaptı. Futbolun ardından atletizme Galatasaray’daki öğrenim yıllarında başladı. 1928-35 arası milli takımda yer aldı. 100 metre, 200 metre ve bayrak yarışlarında Türkiye rekorları kırdı. 1931’de 200 metrede Balkan ikincisi oldu ve Balkan Şampiyonluğunu kazanan 4×100 bayrak takımında koştu. 1947 yılında evlendiği Siret Hanımı 1987 yılında kaybeden Aybar’ın 39 yaşında Güllü isimli kızları bulunuyor. Güllü Behli, bir zamanlar pop müzik şarkıcısı İlhan İrem’le nişanlı kalmıştı.
Temmuz 1995