Televizyona ara sıra göz atıyorum. Daha ziyade haber ve spor programları ile filmleri seyrediyorum.
Dizileri ise hiç izlemiyorum. Bu yapımları lüzumsuz uzunlukta olduğu için seyretmeye tahammül edemiyorum. Bazıları ise zaten çok kötü.
Bir sanatçı olarak Türkiye’deki olaylara duyarsız değilim. Yetersiz olsa bile haberleri kaçırmamaya dikkat ediyorum.
Futbolu çok sevdiğim için spor programlarını, bir de mesleğim sinema olduğu için televizyondaki filmleri kaçırmak istemiyorum. Televizyondaki diğer programlar pek ilgimi çekmiyor.
Bugüne kadar televizyona “yüzüm eskiyecek” diye dizi yapmaktan kaçınıyordum.
Ancak televizyonun etkisi büyük. Bu yüzden güzel bir senaryo gösterilip “oynar mısın?” diye sorulduğunda TV’ye dizi yapmayı düşünebilirim. Teklif var gerçi, ama henüz beğendiğim bir senaryoya rastlamadım. Gelen senaryolar farklı bir anlayışın ürünü olmayıp, hepsi birbirinin kopyası olduğu için kabul etmiyorum. Güzel bir hikaye bulduğumda, ya kendi adıma, ya da TRT adına dizide oynar, hatta kendim çekerim.
Aralık 1990