Bakan Işılay Saygın TV’de izlediği Hülya Avşar’a ateş püskürdü: O soytarı gibi kıyafetlerinden çok büyük ayıp ve hicap duydum. Aldı çocuğu oturttu kucağına, göz attırıyor, öpüyor, dudağında ruj lekesi kalıyor. Sevgilin var mı diye soruyor.”
Avşar bu sözlere şöyle yanıt verdi: Herkes kendi işini yapsın. İşime karışılmasından pek hoşlanmam. O yaştaki çocuk sadece kucakta sevilebilir.”
Haberin devamı;
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı DYP’li Işılay Saygın, şovunu beğenmediği Hülya Avşar’a “soytarı kıyafetli” dedi. Hülya Avşar ise işime karışılmasın karşılığını verdi.
Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Şanlıurfa’daki iki günlük etkinliğin ardından Harran’da gazetecilerle konuşan Saygın, Küçük İbo’nun sahne yasağıyla ilgili bir soru üzerine adeta patladı. Saygın, Şanlıurfalı Küçük İbo’yu çok sevdiğini, ancak çocuklara kötü örnek olduğundan televizyonlardaki laubali hareketlerini tasvip etmediğini belirtti.
Saygın, tepkisini şöyle dile getirdi: Dün akşam televizyonu açtım. Hülya Avşar’ın o soytarı gibi kıyafetinden çok büyük ayıp ve hicap duydum. Aldı çocuğu kucağına oturttu, göz attırıyor, öpüyor, dudağında ruj lekesi kalıyor. Sevgilin var mı diye soruyor. 13 yaşındaki bir çocuğa böyle şeyler yakışıyorsa, sözümü geri alıyorum.”
Saygın, Küçük İbo’nun sesinin güzelliğiyle değil, alacağı eğitimle ilgilendiğini, konservatuvar eğitimi almasını istediğini belirtti.
Hülya Avşar ise Saygın’ı “Lütfen herkes kendi işini yapsın, kimse kimsenin işine karışmasın. Ben eğer böyle bir şey giyiyorsam bu benim bileceğim bir şey” diye yanıtladı.
Saygın’ın sanatçılara karşı tavır aldığını ileri süren Avşar, şöyle konuştu:
“Ben yaptığım işten çok memnunum ve doğru yaptığıma inanıyorum. Beni hayatım boyunca bu tür eleştiriler yaşattı. Eğer bakanımız böyle bir şey söylediyse, kendisine kalmış, ama işime karışılmasından hoşlanmam.
Çocuğu kucağıma oturtacağım tabii ki. Başka ne yapabilirdim ki? Kendisi de takdir eder ki o yaştaki çocuk sadece kucağa oturtulup sevilebilir.”
Mart 1997