Fatma Belgen hasta. Doktorlar sol göğsündeki ve koltuk altındaki kistlerin kanser olup olmadığını anlamak için parça alıp tahlil yapmakta ısrar ediyorlar. Fakat aktris “Habis bir ur da olsa yağ da olsa kaderime razıyım. Ameliyat olmam” diye diretiyor.
Yeşilçam’ın şanssız kızlarından biri Fatma Belgen. Zor şartlar altında büyümüş. Çoğu zaman yiyecek sıkıntısı çektikleri de olmuş. Genç kızlığı bir gecekondu mahallesinde geçmiş. Annenin bütün ümidi çevrenin güzel kızı olarak kabul edilen Fatma imiş. Zengin kişi ile evlenir, bizi de kendini de kurtarır bu sefaletten diyormuş.
Zorluklar içinde liseyi bitirmiş Fatma Belgen. 600 lira maaşla bir bankada iş bulmuş. Fakat bu kadar para ailenin yaşantısını değiştirememiş. Bir derginin açtığı artist yarışmasını duyunca son fırsattır deyip katılmış ve ikinci olmuş.
Prodüktörler, rejisörler önce oyununu beğenip, başrol oynatmaya başlamışlar. Sonra Yeşilçam’da bir koruyucusu, bir sevgilisi olmadığını anlamışlar. Malum teklifler başlamış. Soyun demişler. Kabul etmeyince iş bulamaz hale gelmiş. Birinci sınıf firmalardan, ikinci sınıf firmalara geçmiş. Para yerine bono alıyormuş.
O günlerde bir gence aşık olmuş. Filmlerde küçük roller oynayan bu genç Fatma Belgen’e bir kurtarıcı gibi gelmiş. Prodüktörlerin bütün ikazlarına rağmen Tufan Giray’la nişanlanmış.
Nişanlısı askere gitmiş. İki yıl beklemiş aktris. Zor günler geçirmiş ama dayanmış. Dönüşte Tufan’la anlaşamamış, sonunda ayrılmışlar. Film dünyasındaki durumu bozulan, sevdiği gençten ayrılan Fatma Belgen aç kalmamak için seksi filmlerde ufak ufak soyunmaya başlamış.
Hayatını evi ile setler arasında geçiriyormuş. Tek dostu ise annesi olmuş. Bir gün göğsünde bir sertlik hissetmiş. Geçmeyince Şişli Çocuk Hastanesindeki doktorlara görünmüş. Ameliyat demişler.
Ardından Prof. Şevket Tuncel ve Prof. Ali Uras’a muayene olmuş. Her ikisi de küçük bir parça alıp tahlil yapmanın şart olduğunu belirtmişler. Çevresi üzgün ama Fatma Belgen aldırmıyor. “Ben daha neler gördüm. Ufak bir kist yüzünden üzülemem. Yalnız ameliyat olmamaya kararlıyım” diyor.
Şubat 1976
Tercüman Gazetesi Arşivi