İbrahim Tatlıses çabuk aşık olan ve çabuk bıkan bir kişiliğe sahipti.
Uzun siyah saçlı, kahverengi gözlü, mahçup, konuşurken önüne bakan, bütün güzel kadınlara 10 dakikada aşık olurdu. En geç bir ay sonra da kalbinde o kadının yerini başka birisi alırdı. Çünkü değişiklikten hoşlanırdı. İnsanlardan çabuk sıkılırdı.
Ancak Derya Tuna’yı tanıdıktan sonra her şey değişti. Tuna’dan bıkmıyor, Tuna ile kavga etmediği zamanlar kaçamaklar yapmıyor. Tuna’yı üzmekten çok korkuyor.
Kısacası Derya Tuna kalıcı ve gerçek aşkı oldu. Eh böyle olunca da bir çocuk niye olmasın? Dedikodulara göre Derya Tuna aşkını perçinlemek için hamile kalmış. Ve bu çocuğu doğurmaya kesin kararlıymış. Bakalım söylentiler ne kadar doğru çıkacak.
Temmuz 1988 / Sabah Gazetesi Arşivi