MÇP’de istifalarla başlayan bölünme, yerini şimdi “Kim daha çok ülkücü” kavgasına bıraktı. Bölünme, Alparslan Türkeş ile Muhsin Yazıcıoğlu’nun karşılıklı suçlamalarıyla büyüyerek sürüyor.
Alparslan Türkeş’ten sonra Muhsin Yazıcıoğlu da ülkücülüğü farklı yorumlayarak, gerçek ülkücünün kendisi olduğunu savundu. MÇP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in “Bana tavır alarak istifa edenler artık ülkücü değildir” sözleri üzerine bir açıklama yapan Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, ülkücülüğünü sürdürdüğünü, Türkeş’le Genel Merkez’in ülkücülükten saptığını öne sürdü. Muhsin Yazıcıoğlu, “Ülkücülükten ayrılmak ancak ülkücülüğün tarifine uyulmadığı takdirde söz konusudur” dedi.
Alparslan Türkeş’in (ülkücülüğün kitabını yazdım) sözleriyle ilgili olarak da Muhsin Yazıcıoğlu, “Evet, ülkücülükte bir doktrin vardır ve önemlidir. Ancak, bu doktrinin Dokuz Işık kitabı olduğu iddia edilemez. Dokuz Işık doktrin olarak geçerli değildir” dedi.
Lider sorununa da değinen Muhsin Yazıcıoğlu, liderin de ülkücülüğe uymak zorunda olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Ülkücülük lidere değil, lider ülkücülüğe uymak zorundadır. Bir toplumsal proje ve ideal için yola çıkmışsanız ve bunun gereklerini yerine getiremiyorsanız, millet sizden haklı olarak ayrılır.”
Temmuz 1992