Gazeteci Ahmet Hakan’ın Mart 2004’te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağından yaptığı izlenimler.
Başbakan Tayyip Erdoğan, her gün iki ya da üç şehre gidiyor. Her gezi için değişen bakanlar ve parti yöneticileriyle birlikte Ata Uçağı’yla yolculuk başlıyor.
Erdoğan, simit ve peynirden oluşan kahvaltısını uçakta yapıyor. Sesi kısılmasın diye de ılık suyu tercih ediyor.
Başbakan, yolculuk boyunca, hem yanındakilerle sohbet ediyor, hem de bir haber için eline tutuşturulan gazeteye bakıyor.
Gazeteleri tek tek eline alıp incelemiyor. Türk basınını gözden geçirmek değil yaptığı. Elindeki gazetenin haberlerinden yola çıkarak sohbet konuları çıkarıyor.
Helikopterle gittiği şehirleri yukarıdan inceliyor. Bir belediyeci gözüyle öncelikle şehirlerdeki yapılaşma dikkatini çekiyor.
Ardından şehrin meydanında kendisini bekleyen kalabalığa yukarıdan bakıyor.
Şehre seçim otobüsüyle giren Erdoğan, miting yaptıktan sonra mutlaka kentin valisini ziyaret ediyor.
Valiliğe seçim otobüsü yerine makam aracıyla gitmeyi tercih eden Recep Tayyip Erdoğan, validen kentin sorunları hakkında bilgi alıyor, talepleri dinliyor. Her gittiği şehirde öncelikli konu bölünmüş yol. Erdoğan, bütün valilerden bölünmüş yol konusunda yapılan çalışmaları özenle izlemeleri talimatını veriyor.
Erdoğan seçim otobüsünün üzerine çıkmadan önce, otobüsten meydanı inceliyor. Meydanın daha görkemli görünmesini sağlamak amacıyla değişiklikler yaptırıyor, bu değişiklikler tamamlandıktan sonra otobüsün üzerine çıkıp halka hitap ediyor.
Erdoğan’ın en sevdiği şey, gittiği şehirlerde özellikle kadınlar ve çocuklarla sohbet etmek. Aracının önünü kesen kadınlar ve çocuklarla tek tek ilgileniyor, sorunlarını dinliyor.
Başbakan, vatandaştan kendisine bir biçimde ulaşan özel mektuplara da büyük önem veriyor. Bunu bir halkla ilişkiler faaliyeti olarak gören Erdoğan, mektupları tek tek okumaya ve ilgili yerlere ulaştırmaya özellikle dikkat ediyor.
Mart 2004 – Sabah Gazetesi Arşivi