MHP davasında, akıl hastası olduğu ileri sürülen bir sanık dün olay çıkardı.
Sanıklar hakkındaki iddianameyi okumaya devam eden askeri savcı, Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul’un, Alparslan Türkeş’in emrinden iki gün sonra sağ görüşlü militanlar tarafından öldürüldüğünü öne sürdü.
Savcı, ayrıca DİSK eski Genel Başkanı Kemal Türkler’in de Alparslan Türkeş’in “DİSK yöneticilerinin yok edilmesi” yolunda bir talimat vermesi üzerine öldürüldüğünü savundu.
MHP davasına dün de Ankara Sıkıyönetim komutanlığı Askeri Mahkemesinde devam edildi. Askeri savcı MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul’un ölüm emrini bizzat verdiğini öne sürdü. Savcı, Türkeş’in cinayet emrini, parti eğitimcilerinden Mehmet Sakarya’ya verdiğini, bu şahsın da Türkeş’in emrini Adana’ya dönüşünde Hasan Sabri Erdem adlı şahsa ilettiğini bildirdi. Savcı, Türkeş’in emrinin üzerinden iki gün geçtikten sonra Cevat Yurdakul’un 28 Eylül 1979 tarihinde Kadir Akgöllü, Mustafa Gülnar ve Halil İbrahim Altınışık adındaki sağ militanlar tarafından öldürüldüğünü de belirtti.
Kemal Türkler’in öldürülmesi
Askeri savcı, İstanbul olayları başlıklı bölümde de DİSK eski Genel Başkanı Kemal Türkler’in Alparslan Türkeş tarafından verilen emir üzerine öldürüldüğünü öne sürdü. Savcı, Türkeş’in “DİSK yöneticilerinin yok edilmesi” şeklinde bir talimat verdiğini Kemal Türkler adının da Celal Adan tarafından seçildiğini bildirerek şöyle devam etti:
“Kemal Türkler’in öldürülmesi için ülkücü militan arayan Celal Adan parti binasında daha önce eylem yapmak istediğini söyleyen ve Ankara Bahçelievler’de 7 kişinin öldürülmesi olayından aranan Ünal Osmanoğlu ile karşılaşmış ve Kemal Türkler’i öldürmesini Ünal Osmanoğlu’na söylemiştir.”
İddianamede daha sonra Kemal Türkler’in Ünal Osmanoğlu, İsmet Koçak, Aydın Eryılmaz ve Abdülsamet Karakuş adındaki militanlar tarafından öldürüldüğü yer aldı.
Dünkü duruşma sırasında avukatlarının “Akıl hastası” olduğunu öne sürdükleri bir sanık olay çıkardı. Yahya Günaşan adındaki sanık, iddianamenin okunduğu bir sırada, yerinden fırlayarak “Yeter, yeter artık” diye bağırmaya başladı. Sanık kendisine işkence yapıldığını da öne sürdü. Mahkeme heyeti bu sanığın duruşmalara getirilmemesini kararlaştırdı.
Eylül 1981 – Eski Gazeteler ve eski siyasi haberler için sitemizi takibe devam edin.