Refah Partisi’nde (RP) kapatma davası açıldıktan sonra başlayan ve Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra yoğunlaşan, değişim ve yeniden yapılanma tartışması su yüzüne çıkmaya başladı.
RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın bir türlü vize vermediği değişimci grup, yeni parti için öngördüğü değişim programını tartışmaya açtı. Genel hatları belli olan program, yeni partinin “dini tekelindeymiş gibi göstermekten kaçınması” ve “İşte ordu işte komutan” sloganlarında kendini gösteren askeri yapılanma havasından kurtulunmasını öngörüyor. Erbakan’ın tüm çalışmalarını “kendisini ve partisini kurtaracak” yasal düzenlemelere yönelterek yeni dönemle ilgili siyasi hiçbir mesaj vermemesi, alttan alta başlayan değişim isteminin tartışma düzlemine çıkmasına neden oldu.
Ağırlıkla yeni partinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yola devam etmesini savunan değişimciler, kendi aralarında, “Yeniden Yapılanma” anlamı taşıyan bir programı oluşturmaya başladı. Yeniden yapılanmanın “Erbakan’a rağmen” değil Erbakan’ın icazetiyle gerçekleşmesini hedefleyen değişimci grubun öngördüğü programın belli başlı tezleri de bu tartışmalarda ortaya çıkmaya başladı. Zamanlama açısından acil bir plan olarak görülmeyen ve orta ve uzun vadeli bir süreç içinde “yumuşak bir geçişle” gerçekleştirilmesi benimsenen programın çoğu kapatmanın da nedeni olan RP’nin 30 yıllık söylemleriyle çalışma tarzında büyük çapta değişiklikler öngören belli başlı noktaları şöyle:
30 yıllık Milli Görüş hareketi elbette halkın dinini yaşaması önündeki engellerin ortadan kaldırılması için de çalışmıştır. Ancak her zaman sanki bir siyasi parti değil dini bir misyon hareketi görüntüsü verildi, ya da verdirtildi.
Yeni yapılanmada yine dine yönelik baskılara karşı mücadele eden, ancak hiçbir zaman dini tekelindeymiş gibi göstermeyen bir çizgi oluşturulmalı.
Belli söylemlerde sloganlarda ve partinin örgütlenmesinde sanki askeri bir yapılanma havası söz konusu. İşte Ordu İşte Komutan’ sloganı bunun bir örneği. Partide de ‘Seçim Başkanlığı’ yerine ‘Seçim Karargahı’ ifadesi kullanılıyor ve bu tabela asılıyor. Yine sanki askeri bir yapılanmaymış gibi il başkanlarının yanı sıra ‘il müfettişleri’ uygulamasına da yer veriliyor. Yeni parti daha sivil bir havada olduğunu göstermelidir.
Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler sloganının içi mutlaka doldurulmalı. Bunları sadece Müslümanlar ve kendi partimiz için istemediğimizi mutlaka anlatmalıyız. Çifte standartsız bir biçimde bu sloganı program haline getirmeliyiz.
Yeni partinin yeniden yapılanması programının parti kurulduktan sonra da hiç kesinti yapılmaksızın sürdürüleceği bu program içinde, ilk kez kadın aday konusunun da gündeme geleceği bildirildi. (anka)
Şubat 1998 – Radikal gazetesi arşivi